30 Kasım 2012 Cuma

Bir fotoğraf, 3 mutluluk, 1 üzüntü...



2011 Ağustos’u… Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi play-off turundaki rakibi, Rusya ekibi Alania… Maç, İnönü’de… Bir kadın olarak daha önce Yeni Açık’ta izlediğim Beşiktaş maçlarında siyah-beyaz atkılarını sallamayanlara ağzını doldura doldura nahoş temennilerde bulunan amigoya ayak uydurma çabası içinde olduğumdan kaçırdığım golleri, bu kez “Numaralı”da görme şansını yakalamışım. Rakip takım ikinci ligten ama maçın, o atmosferin keyfi; paha biçilemez! Hele de karşı tribünde süslü kelimeler ve betimlemelerin nafile kalacağı bir topluluk, ÇARŞI varken…

***

Her gün, dünyanın her yerinden ajanslara düşen gol fotoğrafları gözümün önünden geçiyor, çok da ilgilenmiyorum aslında. Bakıyor geçiyorum… Ama o gol fotoğrafını ben çektiysem…


***
Beşiktaş, o gün, o maçta Alania’ya 3 gol attı. 89’uncu dakikada son noktayı koyan Portekizli Almedia’nın, takım arkadaşları Holosko ve İbrahim Toraman’la gol sevincini paylaşırken sarılması akıllardan silinmeyen –en azından benim için- bir görüntü oluşturdu. 

*** 
“Futbol böyle bir şey, takım arkadaşlığı işte bu!” dedim…
“Keşke tüm meslek gruplarına mensup insanlar, aynı samimiyeti yakalayabilse, sevinçlerini içten bir sarılma ile gösterebilse…” dedim…

***
Son dakikada gol yiyen Alania kalecisi Khomich'in üzüntüsü ve topu kaleden çıkarırken yüzünün aldığı ifade ise mağlubiyetin ve sorumluluğunu yerine getirememiş olmanın verdiği suçluluk duygusunun eseriydi...

***
O gole bir de Hürriyet WebTV’den bakın:
http://webtv.hurriyet.com.tr/4/20764/0/1/son-noktayi-almeida-koydu.aspx